Virüsler kendi kendini çoğaltma özelliğine sahip organizmalardır. Virüsler bir nükleik asit ve bunu çevreleyen kılıfa sahip yapılardır. Koronavirüsler RNA virüslerindendir. RNA virüsleri DNA virüslerine göre hayatta kalabilmek için çok daha fazla mutasyona uğrayabilirler. Bu durum hastalığın çok daha uzun sürede kontrol altına alınmasına, bulaştığı kişilerde daha ağır hastalık tabloları oluşmasına sebep olabilir. Korona virüslerde virüsü çevreleyen zarf adı verilen bir yapı bulunur, bu zarfın çevresinde ise spike proteini de denilen dikene benzer çıkıntılar bulunur. Bu dikenimsi yapı aynı zamanda bir taca benzer.
Koronavirüs İsminin Kaynağı Nedir?
Koronavirüs de adını çevresinde bulunan ve taca benzeyen yapıdan alır. Koronavirüsler bu dikene benzeyen çıkıntılar sayesinde canlı bir konak bulduklarında hızla çoğalarak yaşamları devam ettirme özelliğine sahiptirler. Koronavirüs geçmişte de SARS, MERS gibi pek çok salgına neden olan bir virüstür. Koronavirüs ailesine ait olan virüslerin en önemli özelliklerinden birisi hayvanlardan insanlara bulaşabilir olmasıdır.
Daha öncesinde SARS ve MERS salgınlarına neden olan virüsün hayvanlardan insanlara bulaştığı düşünülmektedir. Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede hızla yayılan bu virüs çeşidinin gen diziliminin 2003 yılında Hong-Kong’ta ortaya çıkan Sars-Cov ile benzerlik taşıdığını göstermektedir. Bu nedenle Çin’de ortaya çıkan ve kısa zamanda pandemiye sebep olan bu virüs çeşidinin yeni tip koronavirüs çeşidi olduğu anlaşılmaktadır. Salgına sebep olan virüslerin çoğu isimlendirilirken ilk ortaya çıktığı tarihe göre isimlendirilir.
Coronavirus Bir Tür Sars Virüsü mü?
Bu nedenle bilim insanları tarafından 2019 yılının son aylarında ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan yeni tip corona virüsü Covid-19 olarak da adlandırılır. Ayrıca SARS-COV ile gen diziliminin oldukça benzer olması nedeniyle yeni koronavirüs tıp literatüründe SARS-COV 2 olarak da geçer. Bilim insanları arasında yeni korona virüsün kaynağı hakkında tam bir uzlaşı sağlanmamış olmakla birlikte Çin’in Wuhan eyaletinde bulunan canlı hayvan satışının yapıldığı bir pazardan tüm dünyaya yayıldığı düşünülmektedir. Ancak pandemi haline gelmesi ile birlikte artık virüsün kaynağı virüs ile enfekte olan semptom gösteren veya semptomsuz insanlardır.
Corona Virüsü Belirtileri Nelerdir?
Koronavirüslerin belirtileri hastadan hastaya farklılık gösterir. Koronavirüslerin büyük çoğunluğu solunum yolu hastalıklarına neden olması ile bilinirler. Yeni koronavirüs ile enfekte olan kişilerde de en yaygın görülen belirtilerin başında nefes darlığı ve öksürük gelir. Ancak yeni tip coronavirus ortaya çıktığı ilk günden bu yana pek çok mutasyon ve yeni varyantlar tespit edilmesi ile belirtiler arasında da farklılıklar gözlenmektedir.
Bununla birlikte koronavirüsün en sık karşılaşılan belirtileri nefes darlığı, öksürük ve düşürülemeyen yüksek ateştir. Bazı hastalarda koronavirüs zatürre gibi daha ağır tablolarla da kendisini gösterebilir. Bunların yanında son zamanlarda dünyayı etkisi alan Delta ve Omicron gibi varyantlarda ise daha çok nezleye benzer boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi belirtiler yaygın olarak görülür. Ayrıca en yaygın görülen bir diğer belirti de koku ve tat kaybıdır.
Coronavirüsün Vucüda Etkileri Nelerdir?
Bilim insanları salgının ilk günlerinden bu yana büyük özveri içinde çalışarak virüs ile ilgili bilinmeyenleri de ortaya çıkarmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar yeni korona virüsün başta akciğerler olmak üzere damarlarda ve farklı organlarda tutulum yaptığını gösterir.. Virüsün beyni etkilediği durumlarda hastalarda baş ağrısı, unutkanlık, konuşma güçlüğü, hareket ederken zorlanma ve zihin bulanıklığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Koronavirüsün bir diğer ayırıcı özelliği de damarlarda da tutulum gösterebilmesidir.
Coronavirüsün Etki Ettiği Diğer Hastalıklar
Covid-19 ile enfekte olan kişilerde;
- Miyokardit yani kalp kası iltihabı,
- Hipertansiyon,
- Kalp yetmezliği,
- Kanama ve pıhtılaşma bozuklukları,
- Kalp krizine de neden olabilen koroner kalp hastalığı gibi kalp damar sorunları
ortaya çıkabilir. Bunlara ek olarak, koronavirüsün gastroinstenial sistemi de etkilediği bilinmektedir. Virüs ile enfekte olan bazı kişilerde hastalığın en önemli belirtisi mide bulantısı, kusma, kabızlık veya ishal gibi gastrointestinal sistem hastalıklarıdır. Koronavirüsler vücutta bulunan eklemleri ve kemikleri de etkileyebilir. Bu durumda hastalarda yoğun sırt, bel, kemik ve eklem ağrıları görülebilir. Koronavirüs bunlara ek olarak dermatolojik belirtiler ile de kendisini gösterebilir. Bunların başında cilt döküntüsü, saç dökülmesi ve tırnakların zayıflaması sayılabilir.
Yeni Coronavirus için Riskli Gruplar Kimler?
İlk ortaya çıktığından bu yana bazı grupların yeni koronavirüs ile enfekte olması halinde ağrı hasta olma ve yaşamını kaybetme ihtimalinin daha fazla olduğu bilinmektedir. Coronavirus için riskli grupların başında ileri yaş grubunda olan veya kronik hastalıkları bulunan bireyler gelir. Hipertansiyon ve diyabet hastaları riskli kabul edilen gruptadır. Covid-19 akciğer tutulumu yapabilen bir virüs çeşidi olduğu için KOAH gibi kronik veya akut solunum hastalığı bulunanların da riskli grupta olduğu düşünülür. Bunun yanında bağışıklık sistemi zayıf olan kanser hastaları gibi hastalar, bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananların da diğer insanlara oranla daha çok dikkatli olması önerilir.
Yeni Koronavirüs Nasıl Bulaşır?
Yeni koronavirüs temelde damlacık yoluyla bulaşır. Virüs ile enfekte olmuş kişi hapşırdığında, öksürdüğünde veya konuştuğunda havaya damlacık taşınır. Bu damlacıkların solunması, göz ile temas etmesi ile virüs sağlıklı olan bireylere bulaşır. Bu nedenle virüsle enfekte olan kişilerle yakın temasta bulunmak virüsün bulaşmasına neden olabilir. Bunlara ek olarak hasta olan kişiden çevreye yayılan damlacıklar yüzeylere bulaşabilir ve yüzeylerde belli bir süre yaşayabilir. Bu yüzeylere temas eden insanlar ellerini yıkamadan veya dezenfekte etmeden yüzlerine dokunduklarında da virüs bulaşabilir.
Yeni Korona Virüsten Korunmak için Yapılması Önerilen Uygulamalar
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yeni korona virüsün sebep olduğu salgın pandemi ilan edildiği günden bu yana bilim insanlarının üzerinde durduğu noktaların başında maske takmak ve hijyene dikkat etmek gelir. Bunun en önemli nedeni solunum yolu hastalıklarına sebep olan virüslerin damlacık yoluyla insandan insana bulaşmasıdır. Ancak maske, kalabalık alanlarda yetersiz kalabilir. Bu nedenle corona virüsten korunmak için mesafeye de dikkat etmek gereklidir.
Koronavirüste meydana gelen mutasyonlarla birlikte son dönemlerde virüsün belirtileri daha çok nezleye benzer. Bu nedenle pek çok insan nezle veya grip olduğunu düşünerek test yaptırmaktan veya sağlık kuruluşlarına başvurmaktan kaçınabilir. Korona virüsten korunmak için nezle ve grip belirtileri gösteren insanlarla aynı ortamda bulunmamaya özen göstermek de önemlidir.
Korona Virüs Aşısının Önemi
Pandeminin ilk günleri ile kıyaslandığında insanlık bugün koronavirüs karşısında çok daha avantajlı durumdadır. Bilim insanlarının özverili çalışmaları neticesinde günümüzde farklı teknikler kullanılarak insanlığın hizmetine sunulan aşılar mevcuttur. Günümüzde virüsten korunmanın en etkili yolu aşı takvimini tamamlamaktır. Bilim insanları 65 yaş üzeri hastalar için belirli aralıklarla tekrar dozlarının yapılmasını önerir. Aşılar bireysel korunmada en etkili araçlardan birisi olmasının yanında toplumsal bağışıklığın oluşması için de oldukça önemlidir.